Fonda Galata Kulesi, önde “Melekler Korusun” dizisinin “kızlarının” kahkahası. Üstüne bir de dizinin haşarı kızı Özgür’ü canlandıran Selin Şekerci yere kapaklanınca “toparlanmaları zor oluyor”. Şekerci hep düşermiş zaten, Rojda Demirer ve Özge Özpirinçci’ye onu yoldan toplamak kalırmış.
Demirer, Özpirinçci ve Şekerci Show TV’de yayımlanan dizilerinin çekimlerinde tanışmış. Sonra sıkı fıkı olmuşlar. Üçü de İstanbul’un Anadolu yakasında oturuyor ve dostluklarını çekim günleri dışında da sürdürüyorlar.
“Melekler Korusun”daki Hümeyra’nın kızı İpek rolü için pek çok isimle görüşülmüş. Rolü nasıl aldınız?Özge Özpirinçci: Benden önce 1500 adayla görüşmüşler. Akıllarından benim adım da geçmiş ama “Özge büyük gösteriyor, 17-18 yaşında bir kızı oynayamaz” diye vazgeçmişler. “Kavak Yelleri” için gittiğim görüşmede “Melekler Korusun”un yönetmeni Cevriye hanım da vardı. “O kadar da büyük göstermiyormuşsun, şu bizim teksti de oku” dedi. Beğenince İpek rolü benim oldu.
Hümeyra’nın kızını oynayacağınızı öğrendiğinizde tepkiniz ne oldu?Özge Ö.: “Emin misiniz?” dedim. Çok usta bir oyuncu. O kadar usta bir oyuncunun yanında yaptığınız en ufak bir hata çok büyük gözükecek. Gerçekten hata kabul etmeyen bir oyun sergilemeniz lazım. Başlarda çok heyecanlıydım. Elimi kolumu nereye koyacağımı bilmiyordum.
Esin karakterinin dizideki lakabı buzlar kraliçesi. Soğuk bir tip misiniz siz de?Rojda Demirer: Bana hep dışarıdan çok soğuk göründüğümü söylerler. İnsanlarla ilk tanıştığımda duvar örüyorum. Buzlarım zamanla çözülüyor.
Rojda Demirer: “Arkadaşımla aynı erkeğe aşık olursak seçilmeyen aradan çekilir”
Özgür çok patavatsız. Ağzına geleni söylüyor. Siz nasıl birisiniz?Selin Şekerci: Özgür gibi lafımı esirgemem. Ben de patavatsızım. Özgür anne baba sevgisinden yoksun büyümüş bir kız. Benim de annem ve babam ayrılınca annem çok çalıştı. Yalnız kaldığım dönemler oldu. Özgür’ün halinden anlıyorum.
İpek’in annesi fazla evhamlı. Akşam ezanı okunmadan evde olmasını istiyor. Siz nasıl ailelerde büyüdünüz?Özge Ö.: Ailem İpek’in annesi gibi delirmiş bir şekilde beni korumuyor, bana güveniyor.
Rojda D.: İçime kapanıktım, annem beni açtı! Tiyatroya başlamama vesile oldu.
Selin Ş.: Baskıdan uzak büyüdüm. Marjinaldim hep. Bir ara gotiktim, bir ara punk’çı... Şimdi Özgür’ün kostümlerinde, gotik ve punk takılırken giydiğim giysileri kullanıyorum bazen.
İpek hemen hemen her bölümde ağlıyor. Ağlama sahnelerinde zorlanıyor musunuz?Özge Ö.: İpek ergenlik döneminde. Duyguları sürekli değişiyor. Bunu yansıtmak için ağlamam gerekiyor. Bir yerden oyun alınca rahat ağlıyorum. Hümeyra hanımla bir sahnem vardı. Öyle etkili konuştu ki ağlamamı durduramadım bir türlü.
Hümeyra’nın set disiplinini çok önemsediğini “Avrupa Yakası” ile ilgili haberlerden biliyoruz. Sizin set ortamında neler oluyor?Özge Ö.: Aralarda gayet eğleniyoruz, kakara kikiri yapıyoruz. 3-2-1 kayıt dediklerinde Hümeyra hanımın bir anda bakışları değişiyor. Bazen sahnenin mizansenini yönlendiriyor. Sesli çekim yapıyoruz, sahneyi ezberliyoruz ama bazen o tekstten farklı bir şey söylüyor. Hümeyra hanımla oynamak için zeki olmak lazım, ona ayak uydurmak gerekiyor.
Selin Ş.: Sadece kaşını gözünü oynatarak benim oyunumu değiştirir, daha doğal hale getirir.
Rojda D.: Bizi yönlendirirken, deneyimlerini aktarırken hiçbir şekilde germiyor. Çok pozitif.
Özge Özpirinçci1986 doğumlu. Sabancı Üniversitesi Yönetim Bilimleri mezunu. Ekran önündeki macerası reklamlarla başladı. İlk dizisi “Cesaretin Var mı Aşka?”da başroldeydi. Ardından “Kavak Yelleri”ne konuk oyuncu olarak katıldı. Üniversiteden mezun olduktan sonra İngiltere’ye staj yapmaya gitti ama 15 gün sonra döndü.
“O dönem babamdan fena zılgıt yemiştim. Bu stajdan sonra bir ay kadar da rahmetli Cüneyt Koryürek’in yanında staj yapmıştım” diyor. Aslında saçları daha kısa, dizide ek yapılıyor. Alnındaki yara izi çocukluk yaramazlıklarından bir anı. Kalorifer peteğinin marifeti!
Özge Ö.: Ben lisede her gün başka birine aşık oluyordum. İlla ki birisi bir arkadaşımın hoşlandığı çocuk çıkıyordu. Ama bunların platonik olduğu bilindiği için kimsenin arasında problem çıkmadı. Şu an başıma öyle bir şey gelse, “Beni seçmedi ama nasıl olsa denizde çok balık var” diye düşünürüm.
Rojda D.: Çok eskiden arkadaşımla ikimiz aynı çocuktan hoşlanıyorduk ama arada kıskançlık yoktu. Birbirimizi “Şunu giysene, seni beğenir” diye yönlendiriyorduk. Şimdi bu tip bir durum yaşasak, çocuk kimi beğenirse ikincisi aradan çekilir.
Özge Özpirinçci: “Son iki sene dekanın onur listesine girdim”
Öğrencilik hayatınızı anlatan kelime hangisi: Sıkıcı mı eğlenceli mi?Özge Ö.: Üniversitede dersler beni epey zorladı. İlk iki yıl not ortalamam çok düşüktü. Son iki sene dekanın onur listesine girdim. Okulu keyifli hale getirmek için eğlenceli dersler aldım; müzik, Japonca...
Rojda D.: Konservatuvar ortamı müthişti. Etrafta müzik sesleri, bale yapanlar, tiyatro oyunları... Okula koşa koşa giderdim. Oyunlardan sonra koltuklarda uyurduk, kimse evine gitmek istemezdi.
Selin Ş.: Lisede hiç ders çalışmazdım. Haşarı bir öğrenciydim. Okula girdiğim an kendimi tiyatro kulübüne attım. Derslerde de ezber yapardım. Üniversiteye hazırlık döneminde dershaneden kaçıp tiyatro oyunlarını takip ederdim.
Selin Şekerci1989 doğumlu. Konservatuvara hazırlanıyor. Özel tiyatrolarda ve devlet tiyatrosunda oyunculuk yapıyor. Kamera karşısına bir zeytinyağı reklamı ile geçti. Üç bölüm “Kavak Yelleri”nde oynadı. “Melekler Korusun”daki rolüne uygun olsun diye saçlarını kestirdi ve rengini değiştirdi. İzmirli, dizi için İstanbul’a yerleşti.
Rojda Demirer1980 doğumlu. Hacettepe Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Tiyatro Bölümü mezunu. 9 yaşından beri kendi parasını kazanıyor. 8 yaşındayken
TRT Ankara Radyosu’nda program yapmaya başladı. “Melekler Korusun”, TRT’de oynadığı çocuk dizileri haricindeki sekizinci dizisi.
Özge Özpirinçci1986 doğumlu. Sabancı Üniversitesi Yönetim Bilimleri mezunu. Ekran önündeki macerası reklamlarla başladı. İlk dizisi “Cesaretin Var mı Aşka?”da başroldeydi. Ardından “Kavak Yelleri”ne konuk oyuncu olarak katıldı. Üniversiteden mezun olduktan sonra İngiltere’ye staj yapmaya gitti ama
15 gün sonra döndü.
“O dönem babamdan fena zılgıt yemiştim. Bu stajdan sonra bir ay kadar da rahmetli Cüneyt Koryürek’in yanında staj yapmıştım” diyor. Aslında saçları daha kısa, dizide ek yapılıyor. Alnındaki yara izi çocukluk yaramazlıklarından bir anı. Kalorifer peteğinin marifeti!
Kaynak : Milliyet - ELİF BERKÖZ ÜNYAY